İSRAFA SON!!!

YİYİNİZ İÇİNİZ, İSRAF ETMEYİNİZ (A´râf Suresi 31)
Ne yazık ki israf; çağımızın hastalığı haline geldi. Dünya kurulduğundan beri israf vardı. Ancak içinde bulunduğumuz üretim çağında, yaşanan ürün bolluğu ve insanların duyarlılıktan uzaklaşması ile; İSRAF oldukça arttı. Amacımız bu durumla mücadele etmek.


ANA SAYFA



İSRAFA KARŞI SAVAŞIMA, DUYARLI HERKESİN KATILMASINI
VE DESTEĞİNİ BEKLİYORUM.

BİR TARAFTA İSRAF = BİR TARAFTA AÇLIK

Kardeşlerim, bundan böyle bu sayfadan; yiyeceklerimizi özellikle ekmeğimizi atmamamız konusunda önemli bir kamuoyu oluşturacağız. Bu sayfalara ulaşan kardeşlerimin de, enaz on kişinin ulaşmasını sağlasın istiyorum.
Ayrıca;Herkes en az iki kişinin yiyeceklerini atmasını tamamen durdurmayı hedeflesin. Allah'ın izniyle göreceksiniz bir süre sonra tüm toplumu etkileyeceğiz yeter ki gayret edelim, gevşemek yok!..
* Yeteri kadar ve bilinçli yiyecek alın,
* İyi saklayın ,
* Fazlaysa ihtiyaç sahibine ulaştırın
* Bozulmadan yiyeceklerinizi değişik şekilde tüketerek değerlendirme yöntemlerini öğrenin uygulayın.
* Allah'ın (c.c.) israf etmeyin emrini herkese kuvvetlice yayın.
Birbirimize destek olmak ve bu konuda birşeyler yapmak için gayret göstermek dileği ile, Saygılarımla...
Allah (c.c.) yar ve yardımcımız olsun.
Gülbanu PALAZ
ÜLKEMİZDE SATILMAK ÜZERE MARKETLERE GELEN SEBZE VE MEYVELERİN :
HALDE %10'u, %15'i MARKETTE , %15'i DE SATIN ALINAN EV VE İŞ YERLERİNDE ÇÖPE ATILIYOR. TOPLAM: %40

YANİ EMEĞİN ve SERVETİN YAKLAŞIK 2/5 TÜKETİLMEDEN ÇÖPE GİDİYOR DAHA TARLADA KALANLARI SÖYLEMEDİK
YAZIK, ÇOK YAZIK SESİMİ DUYUN LÜTFEN!
- İSRAFLA SAVAŞA KATILIN-

BAŞKA BİR ARAŞTIRMAYA GÖRE DE:
yiyeceklerin yarısı çöpe gidiyor
KAYNAK:Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesinin internet sayfası



Dünya genelinde yılda iki milyar ton gıda maddesinin çöpe gittiği ve bunun tüm gıda maddelerinin hemen hemen yarısına tekabül ettiği ortaya çıktı.

Süddeutsche Zeitung (SZ) gazetesinin internet sayfasında yer alan bir habere göre birçok gıda maddesinin vatandaşların buzdolabına girmeyi dahi başaramadığı belirtildi. İngiliz ‘Institution of Mechanical Engineers’ adlı derneğin yaptırdığı araştırmada, yol olmadığı için tarlada çürüyen sebze/meyve, standartlara uymayan sebzeler, süper marketlerin en taze sebzeleri istemeleri ve süper marketlerin derin donduruculardan bazı gıdaların doğrudan çöpe atıldığı gibi farklı nedenlerle her yıl 1,2 ila 2 milyar ton gıda maddesinin çöpe gittiği belirtildi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) 2011 yılına ait bir raporunda da yaklaşık 1,3 milyar ton gıdanın ziyan edildiği ve bu yiyeceklerin aslında 3 milyar insanı doyurmaya yeteceği hesaplanıyor.

Türkiye’de Her Gün Yaklaşık 12 MİLYON Ekmek
Ve
2.6 Milyon TL Çöpe Atılıyor…
Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan ‘sağlıklı beslenme ve gıda israfı’ konulu raporda, ekmek israfının ulaştığı vahim boyut gözler önüne seriliyor.

Türkiye, ürettiği her 10 ekmeğin birini israf ediyor.
Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı’nca hazırlanan raporda; Türkiye’de her gün üretilen 120 milyon ekmeğin yaklaşık 12 milyonunun israf edildiğine işaret edilerek, bunun ekonomiye zararının 2.6 milyon YTL olduğu kaydedildi. Raporda; ekmeğin ülkemizde vazgeçilmez besin maddelerinin başında yer aldığı vurgulanarak; raf ve saklama süresi kısa olan ekmeğin, sağlıklı olarak saklanması ve tüketimi konularında uyarılara yer verildi.



Raporda ekmek israfıyla ilgili çarpıcı rakamlar da yer alıyor. Buna göre; ülkemizde her yıl yaklaşık 44 milyar adet ekmek üretiliyor. Bu ekmeklerin yüzde 16’sı evlerde olmak üzere, yaklaşık 40 milyar adeti tüketiliyor ve 4 milyar adeti de israf ediliyor.



Türk halkı her yıl ekmeğe 7 milyar dolar para ödüyor. İsraf edilen ekmeğin ekonomik kaybı ise yıllık 700 milyon doları buluyor.3 büyük ilde günlük ekmek israfı 750 milyar lirayı buluyor. Ekmek israfında başı İstanbul çekiyor. Bu ilimizde günde 2 milyon ekmek israf edilirken, Ankara ve İzmir’de heba olan ekmek sayısı 600 bin. Düşük gelir gruplarında ekmek tüketimi fazla, ancak israf az oluyor. Gelir düzeyi arttıkça, ekmek tüketimi azalıyor ancak israf artıyor.
ÜLKEMİZDE EKMEK UYGUN KOŞULLARDA SAKLANMIYOR…



Ekmeğin çöpe atılmasında en önemli faktörün bayatlaması olduğu belirtilen raporda, ekmeğin uygun koşullarda saklanmaması nedeniyle bayatladığı ve bu durumun ülke ekonomisine de büyük zarar verdiğinin altı çizildi. Raporda, ekmek israfında yüzde 70 oranı ile yemekhaneli işyerleri, hastane, yatılı okul, öğrenci yurdu, otel ve lokantaların ilk sırada yer aldığına vurgu yapılarak, ekmek israfının önlenmesi konusunda kamuoyuna yönelik şu uyarılarda bulunuldu:



“Toplu tüketim yerleri olan; hastane, yatılı okul, askeri birlik ve öğrenci yemekhanelerinde ‘ekmek israfı önleme planları’nın acilen hayata geçirilmesi gerekiyor.



Üretimin talebe göre planlanması, raf ömrü uzun kaliteli ekmek üretimi, ekmeğin fırında veya satış yerinde uygun koşullarda korunması, ekmeğin pişirilmesi ile satışı arasındaki sürenin en aza indirilmesi, ekmeğin poşetlenmesi, küçük gramajlarda ekmek üretimi, toplu yemek tüketim yerlerinde ekmeğin dilimlenmiş veya küçük yuvarlak ekmek olarak verilmesi, orta derecede bayatlamış ekmeklerin düşük fiyattan satılması, ekmek israfına dur demek için alınacak önlemlerden bazılarıdır.”


FAKİRLİK YOK; İSRAF VE PAYLAŞMAMAK VAR.


Çocuğa nimetin kıymetini nasıl öğretmeliyim?

Yere düşen ekmek gördüğümüzde kaldırır, yüksek bir yere koyarız.

Hatta öpüp alnımıza koyar, öyle bırakırız.
Ekmeğe gösterilen bu saygı ve nimetlere şükür, günümüz çocuklarına yeterli öğretilmiyor.
Hatta bu nimetlere şükürsüzlükle de sınırlı kalmıyor, hiçbir şeyden memnun olmayan yeni nesiller yetiştiriliyor.
Verilen nimetlere karşı şükür ve saygı hissiyatları geliştirilmediği takdirde çocukta nankörlük, duyarsızlık oluşuyor.
Pedagog Ali Çankırılı, ihtiyaç olan her şey ve üzerimizde emeği olan herkesin nimet olduğunu söylüyor. Çankırılı, başta anne-babası ve öğretmeni olmak üzere kendisinde emeği olan kişilere saygı göstermeyen, iyiliği dokunanlara teşekkür etmeyen bir çocuğun Allah'a saygı göstermeyi ve verdiği nimetlere şükretmeyi öğrenemeyeceğini belirtiyor. Yemeğe başlarken 'bismillah', yemek bitince de 'elhamdülillah' demenin ve yemek duası yapmanın güzel olduğunu söyleyen Çankırılı, "Bu ezber dualar güzel. Ancak tefekkürden yoksun olduğu için çocukların nimet kavramını ve nimeti vereni anlamalarına yetmiyor." diyor. Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin nimete şükürde eksik olan fikir kısmını çok güzel anlattığını aktaran Çankırılı şunları söylüyor: "Tablacı hükmünde olan insanlardan mesela fırıncıdan ekmek, manavdan meyve alırken bir fiyat ödüyoruz; bedava vermiyorlar. Bunların gerçek sahibi olan Allah, verdiği nimetlere karşılık bizlerden ne istiyor? Üç şey istiyor: Zikir, şükür, fikir. Başta bismillah zikir, sonda elhamdülillah şükür, ortasında bu nimetleri vereni düşünmek, tefekkür etmek, nimetlerin üzerlerindeki harika sanatını görmek de fikir oluyor. Yemek sırasında çocuklarımızla yediğimiz nimetlerin soframıza nasıl geldiğini, toprağa atılan bir tohumun nasıl geliştiğini sohbet tarzında konuşmak da fikirdir, tefekkürdür."


ÇOCUK, EVDEKİ UYGULAMAYI ÖRNEK ALIYOR

Küçük çocuklarda görsel düşüncenin daha aktif olduğunu ifade eden Çankırılı, çocuk eğitiminde davranışların sözlerden etkili olduğunu belirtiyor. Bir lokma ekmeği dahi çöpe atmayarak, tabağa yiyecek kadar yemek koyarak ve hiç artırmayarak çocuğa örnek olunabileceğini vurgulayan Çankırılı, bir anısını şöyle paylaşıyor: Bir akrabamıza yemeğe davetliydik. Baktım evin genç hanımı çöpe bayat ekmek atıyor. 'Ne yapıyorsun kızım!' dedim. 'Özür dilerim hocam, haklısınız' dedi ve ekmeği üç kere öptükten sonra attı. Genç kızımız böyle yapmakla ekmeğe saygı gösterdiğini zannediyordu. Annesinin ekmeği öperek çöpe attığını gören bir çocuk, gerçek anlamda nimete saygıyı anlayamaz ve nimete şükretmeyi öğrenemez. "Yiyiniz, içiniz, ama israf etmeyiniz; Allah israf edenleri sevmez." İlahi ikazı bilmeyenimiz yoktur. Bilmek başka bununla amel etmek yani uygulamak başka. Çocuk anne-babayı ve aile büyüklerini taklit ederek büyür.

Pedagog Ali Çankırılı, ailelerin yaptığı en büyük yanlışlardan bir diğerinin de doyduğu halde çocuğa ısrarla yemek yedirilmesi olduğunu belirtiyor. Çankırılı'ya göre anneler iki kaşık fazla yemek yedirmek için çocuğu zorluyor, tabağını dolduruyor ve "Bunu bitirmeden kalkmayacaksın." diyor.
Çocuğa zorla yemek yedirilmemeli, acıkması beklenmeli ki yediği yemeğin tadını alabilsin, nimetin kıymetini bilsin.

Nimete saygı, çocuğa oyunla öğretilebilir

Oyun için bir dilim ekmek, bir kaşık un, bir avuç buğday gerekiyor. Yemekten önce oynanırsa daha etkili olur. Çocuğa, 'Bu ekmek bize nerden geliyor?' diye sorun. Çocuk 'bakkaldan' veya 'fırından' diyecektir. 'Ekmek nasıl yapılıyor?' sorusuna büyük ihtimalle cevap veremeyecektir. O zaman bir kaşık unu göstererek nasıl hamur haline getirildiğini ve fırında nasıl pişirildiğini anlatın. İpuçları vererek 'Un fırına nerden geliyor?' sorusunu sorun. Sonra buğdayın öğütülmesini, tarladan hasat edilmesini, ekilmesini, ekilen buğdayın ihtiyaç duyduğu suyu, güneşi anlatın ve onları Allah'ın yarattığını izah edin. Oyundan şu sonucu çıkarın: "Bir dilim ekmeği çöpe attığımızda başta toprağı, buğdayı, suyu, güneşi, havayı yaratan Allah'a, sonra sırasıyla buğdayı tarlaya eken çiftçiye, buğdayı öğüten değirmenciye, ekmeği pişiren fırıncıya ve ekmeği bakkaldan alacak parayı kazanan anne-babamıza saygısızlık yapmış oluruz."

BİRİLERİ EKMEK BULAMAZKEN, SEN EKMEĞİNİ ATMA!
EKMEK NİMETTİR YERİ ÇÖPLÜK DEĞİLDİR!
SONRA HESABINI VEREMEZSİN!
Belki de elindeki nimette gider...



Ekmek israfında yürek burkan istatistik

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, halen 600 bin kişi Türkiye'de açlık sınırında yaşarken her gün milyonlarca ekmek çöpe gidiyor.

Somali gibi birçok Afrika ülkesinde açlıkla mücadele ederken Türkiye'de her gün ortalama 10 milyon 80 bin ekmek çöpe atılıyor. Çöpe atılan ekmeklerin maddi tutarı ise 7 milyon 56 bin lirayı aşıyor. İsrafın önüne geçilebilmesi halinde hem hane hem de ülke ekonomisinin kazanacağını vurgulayan Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, "Çöpe atılan ekmeklerle çok sayıda okul, hastane açılabilir. Bu nedenle yiyeceğimiz kadar ekmek alalım, israf etmeyelim" diyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği'yle ekmek üretiminde yeni düzenlemeler yaptığını belirten Halil İbrahim Balcı, bu şekilde israfın önüne geçileceğini aktardı. Ekmek üretiminde ve satışında yeni uygulamaların yavaş yavaş hissedilmeye başlanacağını ifade eden Balcı, "Daha önce 300 gr olarak baz alınan en alt değer 250 gr'a indirilmiş, böylece israfın önlenmesi için çok önemli bir karar alınmıştır. Kanunun tamamıyla yürürlüğe gireceği tarih Temmuz 2012'dir. O zamana kadar işletmelerimiz gerekli hazırlıklarını yapacak ve tüketicinin lehine olan tebliğ hükümlerini Türkiye'nin her sathında uygulayacaklardır" diye konuştu. Fırıncıların da gereğinden fazla üretim yapmaları sebebiyle israfa yol açtığını söyleyen Balcı, sağlıksız işletmelerin ve merdiven altında üretim yapan ruhsatsız fırınların bir an önce kapatılması gerektiğini vurguladı.


 

 EKMEKTE FİYAT ARTIŞI YAŞANMAYACAK

İsrafı önleme konusundaki etkinliklerin devam edeceğini belirten Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı, "Ekmek İsrafını Önlemede Limitsizsiniz" başlıklı çalışmalarını panellerde, seminerlerde, bilgilendirme toplantılarında sık sık tekrarlayacaklarını anlattı. İsrafı önlemede önemli bir mesafe alacaklarını söyleyen Balcı, "Yapılan düzenleme, tüketicinin lehinedir. İsrafı önleme anlamında 250 gr olarak halka arz edilecek ekmekler, ekonomiye de katkı sağlayacaktır. Ekmekte fiyat artışı yaşanmayacaktır." açıklamasında bulundu. 2012'yi Eğitim ve Hijyen Yılı ilan ettiklerini aktaran Halil İbrahim Balcı, "Bu çerçevede tebliğ hükümlerinin anlatılacağı bir dizi eğitim programımız başlayacak. İller bazında bütün fırınlarımızı bilgilendireceğiz, eğiteceğiz ve sonunda başarılı olanları sertifikalandıracağız. Belge hak almaya kazananlar, ekmek standardında istenen noktaya gelmiş demektir. Böylece ekmekte AB kriterleri de sağlanmış olacaktır" şeklinde konuştu.

Her gün bir somali doyuracak kadar yiyecek i̇srafı yapıyoruz!                                                                                                                 

   Başta Somali olmak üzere Sudan, Haiti, Etiyopya gibi ülkelerde yaşanan açlık ve buna bağlı olarak meydana gelen ölümler, Türkiye ile birlikte bütün dünyanın dikkatini buralara çekti.
   Başta Somali olmak üzere Sudan, Haiti, Etiyopya gibi ülkelerde yaşanan açlık ve buna bağlı olarak meydana gelen ölümler, Türkiye ile birlikte bütün dünyanın dikkatini buralara çekti. Her 6 dakikada bir çocuğun açlıktan öldüğü Afrika'nın bu kesimine acil gıda yardımında bulunmak için    Türkiye'deki yardım kuruluşları harekete geçti. Bir tarafta Afrika'da insanlar bir parça yiyecek bulamadığı için hayatını kaybederken, dünyanın bir çok ülkesinde de her gün tonlarca gıda israf edilerek çöpe atılıyor. Sadece Türkiye'de, her gün Somali'deki b
ütün aç insanları doyuracak kadar yiyecek çöpe dökülüyor. Atılan yemekler birçok insanı doyurabilir. Bin kişilik otelde dökülen yemek 200 kişiye çok rahat yeter. Böyle bir dönem bir otellere bir çağrı daha yapmak gerekiyor. Her gün yemek yerken, pişirirken Somali'deki insanları da düşünmemiz gerekiyor. 


DÜNYA GIDA GÜNÜ, BESLENME VE iSRAFI ÖNLEME
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, ‘Dünya Gıda Günü’ olarak kutlanmaktadır. FAO tarafından ilk kez 16 Ekim 1945’te kutlanmaya başlandı. ‘Dünya Gıda Günü’ günümüzde tüm Dünya ülkeleri tarafından, 9-16 Ekim arasında, bir hafta boyunca değişik etkinliklerle kutlanmaktadır..




 


BU AMCA KENDİ ÇABALARI İLE ATILAN EKMEKLERİ TOPLAYIP KURUTUP, HAYVANLARA YEDİRİYOR.

 

BU AMCA ATILAN EKMEKLERİ TOPLAYIP, KURUTUP, HAYVANLARA YEDİRİYOR.

Mümİnler olarak Yüce Rabbİmİzİn;     

  “ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ “Sonra,yemİn olsun kİ,o gün sİze verİlen her nİmetten sorulacaksınız”(Tekâsür 8) uyarısını asla ve asla göz ardı etmeyelİm.